VALİ TOPRAK, MİLLETİMİZ, 93 YILLIK SÜREÇTE AZİZ ATATÜRK’ÜN İŞARET ETTİĞİ “MUASIR MEDENİYET” HEDEFİNE KARARLILIKLA YÜRÜMÜŞTÜR
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 93. Yıldönümü İlimizde düzenlenen resmi tören ile kutlandı.
İnönü Caddesi Abdullah Gül Parkı önünde gerçekleşen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı töreni, Vali Mustafa Toprak, 2.Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Asım Kocaoğlu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın halkı, tören birliklerini ve korteji selamlaması ile başladı.
Çok sayıda vatandaşın da ellerinde Türk Bayrakları ile katıldığı tören daha sonra saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam etti.
Begüm Kartal İlkokulu öğrencilerinin halkoyunları gösterisini de beğeni ile izleyen Vali Mustafa Toprak günün anlam ve önemi ile ilgili konuşmasında;
“Her anı bizler için gurur vesilesi olan tarihimizin, kadim zamanın ve gök kubbenin şahitliğinde; Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, yastıkları mezar taşı yorganları kar olan kahraman silah arkadaşları ve üç kıtaya Türk’ün adalet mührünü vuran Şanlı Ecdadımızın manevi huzurlarında Aziz Milletimizin en büyük gününü kutlamak üzere toplanmış bulunuyoruz.
Malazgirt’te yalın kılıç at koşturan, çağ kapatıp çağ açan, Altaylar’dan Tuna’ya Kafkasya’dan Kuzey Afrika’ya mertlik ve yiğitlik destanları yazan bir Millet olarak, yıllar önce sabrımızı, gücümüzü, azmimizi ve cesaretimizi ispatladığımız yedi düvele ve onların yerli işbirlikçilerine, bugün birliğimizin, dirliğimizin, sarsılmaz irademizin çok daha güçlü olduğunu gösterme vesilemiz olan Cumhuriyet Bayramımızın sevinç ve heyecanını yaşamaktayız. Hepimize kutlu olsun.
Kurtuluş Savaşı’mız boyunca cereyan eden gelişmeler açıkça göstermiştir ki, Necip Milletimizin bekasının ve milletler camiası içerisinde hak ettiği yeri almasının yegâne yolu, kanla irfanla kurulan Cumhuriyet’ten geçmektedir. Bilinmeli ve asla unutulmamalıdır ki Cumhuriyet’e giden yolda Sütçü İmam’ın namusumuza uzanan ele sıktığı kurşundan, Allahuekber Dağları’nda buz kesen Mehmetçiğin son nefesinden, Türk’ün Son Umudunu Samsun’a taşıyan Bandırma Vapuru’na çırpınarak yüz süren Karadeniz’den, “Allah Allah” nidalarıyla ilk hedef Akdeniz’e doğru şaha kalkan bir kutlu nesilden miras kalan silinmez izler vardır.
Her zerresi şehitlerimizin kanıyla yoğrulmuş Anadolu’nun ebedi Türk yurdu olmasını, bu bölgede güçlü ve istikrarlı bir Türkiye’nin var olmasını istemeyen düşmanlarımız daima var olmuştur. Üstelik günümüzde tehdit ve saldırıların niteliği daha hain, daha alçak bir mahiyet kazanmıştır.
Kimi zaman PKK, kimi zaman FETÖ/PDY, kimi zaman DAEŞ, kimi zaman DHKP-C ya da daha başka isimler alan yıkıcı, bölücü hıyanet şebekeleri de malum düşmanlara uşaklık yapmış, ekmeğini yiyip suyunu içtiği Vatanına ihanet etmiş, büyük bir hayasızlıkla kendi milletine silah doğrultmuştur. Tarihinde pek çok defa sırtından hançerlenmek istenen Aziz Türk Milleti, 15 Temmuz akşamında eşi görülmemiş bir hıyanetle karşı karşıya kalmıştır. Gelecekte de nefretle anılacak olan 15 Temmuz ihanet kalkışmasının figüranları bu alçakça teşebbüsleriyle Vatanımıza, Milletimize ve insanlığa ihanet etmiştir.
Sinsice fırsat kollayan dış odaklar ve içimizde yuvalanmış maşaları, buldukları her fırsatta Devletimizin üniter yapısına, Ülkemizin bölünmez bütünlüğüne ve Milli Birliğimize gizli veya açıkça saldırmaktan kaçınmamışlardır. Bu durum Cumhuriyet Döneminde de bugün de katiyen değişmemiştir. İşte 15 Temmuz hain kalkışması bunu en menfur örneğini teşkil etmiştir.
Lakin iç ve dış düşmanlarımız dün olduğu gibi bugün de çok önemli bir ayrıntıyı atlamıştır ki o da Türk Milleti’nin dünyanın Vatan, Millet, Devlet ve Bayrak sevgisi en yüksek milleti olduğudur. Türk Milleti, 15 Temmuz sürecinde Ülkemizde oynanan senaryonun yanı sıra uygun zaman ve zemin oluştuğunda pek çok ülkede darbe yapabilecek hain yapılanmayı da deşifre etmiştir.
Dün Çanakkale'de, Sakarya'da, Dumlupınar’da varını yoğunu ortaya koyarak düşmanlarını Anadolu’dan def eden Yüce Türk Milleti, bugün de birliğine, bütünlüğüne ve bağımsızlığına yönelik her türlü saldırıyı yok etme kudretindedir. Türk’ün istikbali üzerinde hesap ve plan yapanların, dünkü emsalleri gibi akıttıkları kanda boğulacağından, tarihin karanlıklarına gömüleceğinden, Devletimizin gücü ve Milletimizin demir yumruğu karşısında hüsrana uğrayacağından hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır.
Cumhuriyetle birlikte küllerinden yeniden doğan Milletimiz, 93 yıllık süreçte Aziz Atatürk’ün işaret ettiği “muasır medeniyet” hedefine kararlılıkla yürümüş, sosyal, kültürel, ekonomik büyümesiyle Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi dünya ülkeleri arasında saygın bir konuma getirmiştir. Sevinçle müşahede ediyoruz ki ülkemiz dünyanın en büyük ekonomilerinden biri haline gelmiştir. Deniz tabanı altından Asya’yı Avrupa’ya ilk olarak bağlayan Avrasya Tüneli Projesi, üzerinde raylı sistem bulunan dünyanın en uzun köprüsü olan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, dünyanın en çok yolcu kapasitesine sahip olacak olan İstanbul Yeni Havalimanı, üst düzey teknolojiye sahip silah ve savunma sanayimiz, uzakları yakın eden hızlı tren projelerimiz ve otoyollarımız, eğitim ve sağlık alanında yakaladığımız ivme bu büyümenin ve Cumhuriyetimizin inkişafının en bariz göstergeleridir.
Asla unutmayınız ki sizler, Atatürk’ün ifadesiyle geleceğin ümidi, ışıklı çiçeklerisiniz. Sizler Yüce Türk Milleti’nin aydın geleceği, Kutlu Devletimizin sarsılmaz teminatısınız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bu eseri ona bırakacağım ve gözüm arkada kalmayacak” sözleri ile işaret ettiği ve Cumhuriyeti emanet ettiği Türk Gençliğisiniz! Bizler de büyükleriniz olarak taşıdığınız bu emanetin kutsiyetinin ve sorumluluğunuzun bilincinde olduğunuza inanıyor ve sizlere güveniyoruz. Sizler, muasır medeniyet yolunda engel tanımadan yürüyecek, mazimizden aldığınız ilham ile üstümüzdeki mavi göklere, altımızdaki yağız yere Türk’ün hür doğup hür yaşayacağını altın harflerle yazacaksınız.
Bu duygu ve düşüncelerle, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Türk Tarihinin başlangıcından Cumhuriyetimizin kuruluş sürecine ve günümüze kadar Vatan, Millet, Devlet ve Bayrak uğruna canlarını ve kanlarını feda eden Aziz Şehitlerimizi ve ebediyete göç eden Şanlı Gazilerimizi rahmet ve şükranla yâd ediyor, Şehitlerimizin emaneti olan Muhterem Şehit Ailelerimizin ve Kahraman Gazilerimizin daima yanlarında ve hizmetlerinde olduğumuzu ifade ediyor, Necip Milletimizin Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Vali Toprak’ın konuşmasının ardından öğrenciler 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı şiirleri okudu. Törende daha sonra Gaziler Derneği Malatya Şube Başkanı Halit Ziya Öztürk tarafından, Sosyal Bilimler Lisesi Öğrencisi Gizem Nur Karslı’ya genç nesli temsilen Türk Bayrağı takdim etti.
Tören daha sonra resmi geçiş töreni ile devam etti. Vatandaşların büyük sevgi gösterileri arasında askeri birliklerin yanı sıra Gaziler, Battalgazi Belediyesi Mehteran takımı, Öğrenciler, Malatya Bisiklet Topluğu ve Malatya Vosvos Sevenler Derneğinin geçişi sırasında İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğünce de protokole ve vatandaşlara kayısı ikram edildi. Askeri bando eşliğinde gerçekleşen resmi geçit töreni sırasında askeri birliklerin ‘Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez’ sloganı vatandaşlardan büyük alkış aldı.
Tören Vali Toprak’ın Kutlama Komitesine, Törenin icrasında emeği geçenlere ve vatandaşlara teşekkür edip Cumhuriyet Bayramlarını kutlaması ile sona erdi.
