VALİ AYDIN BARUŞ ULUSLARARSI İBNÜ'L ARABİ SEMPOZYUMUNUN AÇILIŞINA KATILDI
VALİ BARUŞ: “ŞEHRİN FİKRİ HAYATININ CANLI OLMASI AYNI ZAMANDA DÜŞÜNEN İNSAN SAYISININ ARTMASINA VESİLE OLACAKTIR”
Vali Aydın Baruş, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen “Uluslararası İbnü’l Arabi ve İnsanlığın Hakikati Arayışı Sempozyumu” na katıldı.
Malatya Valiliği ve İnönü Üniversitesi ile birlikte 15-16 Kasım 2018 tarihleri arasında düzenlenen Uluslararası İbnü’l Arabi ve İnsanlığın Hakikati Arayışı Sempozyumu” na Vali Aydın Baruş, Cumhuriyet Başsavcısı Muhammet Savran, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, İl Emniyet Müdürü Dr. Ömer Urhal, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fikret Karaman, Ulusal ve Uluslararası Üniversitelerden Akademisyenler, resmi kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın olunmasının ardından Öğretim Görevlisi Sait Bosat’ın Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Dekan Karaman ve Rektör Kızılay’ın açılış konuşmalarının ardından Vali Baruş yaptığı konuşmasında, “Çok değerli misafirler bir şehrin hayatının, bir ülkenin hatta bir medeniyet dünyasının hayatının anlam kazanması için ilmi tartışmalar, ilmi etütler ve o medeniyetin düşünce dünyasının devamlı devinim halinde olması çok önemlidir. Fikri olarak gelişime açık olmayan, tartışmayan, konuşmayan, analiz yapmayan anlayışlar ilerlemeye de kapalıdır. Bu anlamda İbnü’l Arabi sempozyumunun şehrimizin fikir hayatına, ülkemizin düşünce hayatına çok önemli katkıları olacağını belirtmek istiyorum Bu organizasyonun tertip edilmesinde önceki Sayın Valimizin katkıları çok değerli, bizler de elimizden geldiğince göreve başladığımızdan beri bu sempozyuma katkı vermeye çalıştık. Rektörlüğümüzle birlikte bu Sempozyumun Malatya'da tertip edilmesine yardımcı olduk. Bu açıdan da kendimi mutlu hissediyorum. Çünkü bir şehrin fikri hayatının canlı olması aynı zamanda düşünen insan sayısının artmasına vesile olacaktır. Çok değerli misafirler insanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özelliği akıl ve vicdana sahip olmasıdır. Akıl ve vicdan sahibi olmak aynı zamanda üzerimize önemli sorumluluklar yükler. Bu sorumluluk gerçeği bulma, hakikati keşfetme ve keşfettiğiniz o hakikati hayatınızda hâkim kılmadır. İnsan sadece maddi bir varlık değildir, insanı anlamak için aynı zamanda onun manevi kimliği olan ruhunu da iyi anlamak gerekir. Madde bilinen dünyadan ibarettir. Ancak esas olan hakikati arama da bilinmeyeni keşfetmektir. Bu anlamda maddi dünyanın rehberi bilimdir ki hepimizin şahit olduğu gibi insanlık son yüzyıllarda maddi bilimlere önem vermiş, önemli terakkiler elde etmiş ancak ruhi bakımından bir huzura kavuşamamıştır. Bunun sebebi insanı sadece maddi ve bir varlık olarak anlayıp sadece nefsani ihtiyaçlarından ibaret olduğunu savunmaktır. Hâlbuki biz İslam medeniyeti olarak çok köklü bir anlayışa ve tarihe sahibiz. İnsanı daha iyi anlamak ve tüm insanlığa mutluluk, saadet götürmek için insanın bilinmeyen yönünü de keşfetmeniz gerekiyor. Bu anlamda İslam dünyası önemli ilim insanları yetiştirerek insanlığa çok büyük katkılar getirmiştir. İbnü'l Arabi de İslam medeniyetine katkı sunan ve hakikati arama çabasında rehber olan bir düşünür ve mutasavvıftır. Bizim fikri medeniyet temel taşlarından birisi de İbnü'l Arabî’dir. İbnü'l Arabi İslam dünyasının diğer yörelerinde olduğu gibi aynı zamanda o zaman Selçuklu Devleti'nin bulunduğu bu topraklarda hüküm sürdüğü zamanlarda da Diyarbakır, Malatya, Şanlıurfa, Konya arasında mekik dokuyarak özellikle Selçukludan sonra kurulacak olan Osmanlı Devleti'ne ilham vermiştir. Rivayet olunur ki tabii Osman Gazi'ye nasihatini çok iyi bildiğimiz Şeyh Edebali'nin manevi esin kaynaklarından birisi de İbnü'l Arabî’dir. Bu anlamda İbnü'l Arabi, Anadolu topraklarında kurulan ve tüm dünyaya hak ve adalet götüren büyük bir devletin temel fikir kaynaklarından biri olmuştur. Bu manada İbnü'l Arabi’yi anlamak, onu keşfetmek, onun fikirlerini etüt etmek ve insanlığın hakikat arayışında bizlerin de söyleyebileceği sözlere rehber etmek önemli bir çalışmadır. Bizler İslam dünyası olarak insanlığa götürmemiz gereken sorumluluklarımız var. Bu sorumluluklarımızı yerine getirirken de ilahi mesajın yorumunu ilahi mesajın manasını çok iyi kavramamız lazım. Buna katkı sunan çok değerli ilim insanlarını etüt etmemiz lazım ki bugünkü çalışma da bu önemli etüte, önemli çalışmalara katkı sağlayacak önemli bir organizasyondur, bu organizasyonun hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Organizasyonu tertip eden Rektörlüğümüze teşekkür ediyorum ve sempozyuma katılacak çok değerli ilim insanlarımızı, öğrencilerimizi bu çalışmalarında azami gayret sarf ederek İbnü'l Arabi’yi daha iyi anlama ve bugün her şeyin maddi olduğu bir dünyada, dünyaya farklı bir açıdan bakmak ve insanlığa güzel mesajlar vermek anlamında da çalışmaya davet ediyorum. Allah başarılarınızı daim etsin muvaffakiyet eylesin ve sizleri sözlerimin sonunda en derin hürmet ve sevgilerimle selamlarken sempozyumun başarılı geçmesini canı yürekten temenni ediyorum” dedi.
